Sevgili arkadaşım Aylin’le birlikte planladığımız geziye nihayet çıkabilmiş olmanın keyfiyle gözümüz radar misali etrafı taraya taraya seyahat ederken Ankara’dan Nevşehir’e, ilk izlenimim biraz hayalkırıklığı içeriyordu doğrusu. Sabah 7′de başlayan bu 5 saatlik yolculuğun en azından son bi kaç saatinde bol bol peri bacası görmeyi umuyorduk ama maalesef öyle olmadı. Bir diğer şaşkınlıkta peri bacalarını bir bölgede kümelenmiş sanmaktan kaynaklandı. Öyle değilmiş, Nevşehir’de ayrı, Ürgüp’te, Göreme’de ayrı, Avanos’ta ayrı güzellikler bulunuyormuş. Her gezgine lazım bir güzel insan Mehmet Amca 2 günlük bir gezi güzergahı olarak bazı tavsiyelerde bulununca bilmediklerimizi veya yanlış bildiklerimizi düzeltme fırsatımız oldu. Böylece bizde gezimize Göreme ile başlama kararı aldık.
GÖREME: Hayretler içerisinde bakınarak otobüsten indik. Büyüleyici bir ortam… İşte karşımızda nihayet Peri Bacaları. Hemen diplerindeki küçük butik otellerle, kısa ama şirin bir caddesiyle çok güzel bir tatil köyü. Harika.
Hemen bir kalacak otel ayarlamak gerekiyorken ilk heyecanla nerelere kadar gitmiş nereleri gezmiş nereleri fotoğraflamışım farkında değilim. Hepsi çok hoş görünen otellerden birine alelacele yerleştikten sonra attık kendimizi Göreme sokaklarına. Sanki hiç yerli halk yok gibi. Heryerde meraklı turistler ve çocukları ile Göreme esnafı var.
İlk etapta görülmesi gereken yer olarak Uç Hisar Kalesi tavsiyesini alınca yaklaşk 4 Km. lik mesafeye rağmen Kale’de gün batımı ve günbatımında Göreme güzelliklerini görmek için yola çıktık. Kaleye çıkmaya başlamadan önce birşeyler atıştırıp güç topladıktan sonra gün batımına yakın yola çıktık ama tırmanmanın çok yorucu olacağını daha ilk anlarda anladık. Yöre halkı yardımsever insanlar, yoldan geçen yaşlı bir amca “Oraya yürüyemezsiniz, ben sizi bırakırım” deyince sevinçle kabul ettik. Buna rağmen Kale’ye kapanışından önce son yarım saatte ulaşabildik. Yürüseydik sanırım 5 saatten önce ulaşamazdık Kale’ye.
Kale’de beklediğimizden daha fazlasını bulduk. Yakın planda Göreme yer alsa da buradan Nevşehir ve Avanos’ta ayaklarınızın altına serilmiş gibi. Ve görüntü muhteşem. Gün batımında Peri bacaları ve Göreme… Kale’nin bir tarafı turistleri ağırlıyorken bir tarafı daha çok yerli halk için sanki. Böylece Göreme’nin yerleşim planını da çözdükten sonra geziye Göreme gecesi ile devam ediyoruz.
Otel sahibinin yönlendirmesi ile özellikle yabancı turistlere kültürümüzü tanıtma amacıyla düzenlenen, Türk Gecesi denilen ve her akşam tekrarlanan bir etkinliğe katıldık. Saygı gereğince servise başlamadan önce sema gösterisi gerçekleştirildi. kına gecesi, türk gecesi, sonra bir kaç yöreden halkoyunları sergilendi. Sonra darbuka star, dans ve tekrar Göreme sokakları…
Ertesi gün için en önemli plan balon turu olduğundan ve gecede yeterince ilerlediğinden gezintiyi fazla uzatmadan otele döndük.
Bi kaç saatlik bir tur için 175 Euro oldukça pahalı geldiğinden balon turundan vazgeçtik ama balonların vereceği pozlar için erken kalktık yine de. Daha keyifli bir seyir olacağını tahmin ederek yine Kale yokuşuna çıktık. Bütün bunlara değdi de. Onlarca balon Ürgüp sabahında gökyüzüne çok yakışıyordu. Sonrasında ise gezinin kalan zamanını değerlendirmek üzere Avanos ve vakit kalırsa Ürgüp ve Nevşehir’e gitmek üzere yola çıktık.
AVANOS: Çömlekçiler diyarı Avanos, Göreme’ye 20 dakika mesafede şirin bir yer.
Bir kaç çömlekçi gezdikten sonra çömlek yapımını daha yakından görebilmek için bir imalathaneye girdik. Elimi çamura bandırıp, elimin çamuruyla fotoğrafları da çektikten sonra Avanos’u bir de kuşbakışı incelemek üzere Tophane denilen tepeye çıktık. İner inmezde Ankara’ya dönmek üzere yola çıktık. Aslında Nevşehir’de Yeraltı Şehrini görmeden dönmek olmazdı ama kısmet değilmiş diyerek Peri Bacaları merkezli gezimize bir tutam Avanos katarak son vermiş olduk.
Yorum Gönder